Eczacılar Hangi KPSS’ye Girer? Geleceğin Sağlık Dünyasında Bir Adım Önde Olmak Bugünlerde kendimi sık sık şu soruyu sorarken buluyorum: “Eczacılar geleceğin sağlık sisteminde nasıl bir rol üstlenecek?” Belki sen de bu soruya kafa yoruyorsundur. Hatta bazılarımız işin sadece KPSS boyutuna değil, bu sınavın ötesinde şekillenecek mesleki vizyonuna da odaklanıyoruz. Gel, biraz beyin fırtınası yapalım; çünkü eczacılık yalnızca ilaç hazırlamakla sınırlı bir meslek değil artık — geleceği şekillendiren bir sağlık stratejisi mesleği hâline geliyor. KPSS’de Eczacıların Yolu: Hangi Sınav, Hangi Alan? Eczacılar, kamuya atanmak istediklerinde “KPSS Lisans” sınavına girerler. Burada özellikle “Sağlık Bakanlığı” kadrolarına yerleşebilmek için KPSS P3 puanı kullanılır. Puan…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Arçelik İsrail Malı mı? Bir Aile, Bir Markanın ve Bir Toplumun Hikayesi Bir sabah, kahvaltı masasında yıllardır biriktirdiği çaydanlık setini tutarak, annesi Ayşe’nin mutfağa doğru gittiğini gördü. Mutfakta, Arçelik’in ünlü çamaşır makinesi sessizce çalışıyor, kahve makinesi de tıkır tıkır kahve hazırlıyordu. Serkan, annesinin her sabah yaptığı gibi, o gün de gözlüklerini takıp, alıştığı şekilde mutfağa adımını attı. Ama bugün, o sıradan sabah hiç de sıradan olmayacaktı. Her şey, telefonunun ekranında gördüğü o mesajla değişti. “Arçelik, İsrail malı mı? Bunu öğrendim, satın almamalıyız!” Serkan, telefonu elinde tutarak derin bir nefes aldı. Bu tür haberler her zaman insanın kafasında soru işaretleri bırakırdı.…
Yorum BırakDoğanın Felsefesi Üzerine: Kuzu Göbeği Mantarı Nasıl Tüketilir? Bir filozof için her şey bir soruyla başlar. Bir taş, bir ağaç, bir mantar… Hepsi varoluşun sessiz tanıklarıdır. Kuzu Göbeği mantarı da bunlardan biridir: ne tamamen bitkidir, ne hayvandır; varoluşun sınırında, yaşamın ara katmanlarında durur. Doğa ile insan arasındaki ilişkinin hem biyolojik hem etik hem de ontolojik anlamda yansımasıdır. Bu yazıda “Kuzu Göbeği mantarı nasıl tüketilir?” sorusunu, sadece mutfakta değil, düşüncenin laboratuvarında ele alacağız. Çünkü bazen bir lokma mantar, bir kitaplık dolusu fikirden daha çok şey öğretir. — Epistemolojik Boyut: Bilginin Tadı Felsefede “epistemoloji”, yani bilginin doğası ve kaynağı, insanoğlunun dünyayı nasıl…
Yorum BırakGıybet ve Koğuculuk: Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, temelde kaynakların sınırlılığı ve bu kaynakların nasıl kullanılacağına dair verilen kararlar üzerine şekillenir. Her birey ve toplum, zaman, enerji ve malzeme gibi kısıtlı kaynaklarla karşı karşıyadır. Bu kaynakların etkin kullanımı, bireysel ve toplumsal refahı doğrudan etkiler. Aynı şekilde, toplumsal ilişkilerdeki iletişim şekilleri, bu kaynakların dağılımını ve kullanımını etkileme gücüne sahiptir. Bu bağlamda, gıybet ve koğuculuk gibi sosyal davranışlar, sadece bireylerin ilişkilerini değil, aynı zamanda ekonomik dinamikleri de dolaylı yoldan etkileyebilir. Bu yazıda, gıybet ve koğuculuğun ekonomik bir analizini yapacak, bu tür davranışların piyasa dinamikleri, bireysel kararlar…
Yorum BırakGösterge Gösterilen Ne Demek? İnsan Zihninin Anlam Üretme Mekanizmasına Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak insanların yalnızca ne söylediklerini değil, nasıl söylediklerini de merak ederim. Bir danışan bir sözcük kullandığında, o kelimenin ardında taşıdığı duygusal yankılar, bilinçdışı çağrışımlar ve sosyal anlamlar beni her zaman düşündürür. İşte bu yüzden “gösterge” ve “gösterilen” kavramları, dilin ötesinde insanın iç dünyasına açılan bir pencere gibidir. Gösterge ve Gösterilen: Dilin Psikolojik Anatomisi Basitçe ifade etmek gerekirse, gösterge bir şeyi temsil eden işarettir; bir kelime, sembol veya imgedir. Gösterilen ise bu işaretin zihnimizde çağırdığı anlamdır. Örneğin “ev” kelimesi bir göstergedir; onun zihnimizde yarattığı sıcaklık, güvenlik veya…
Yorum BırakHanefi Mezhebi Neye İnanır? Cesur Bir Eleştiri: Metot mu, Meşruiyet mi? Özet: Hanefi mezhebi Kur’an ve Sünnet’e dayanır; fakat yönteminde kıyas, istihsan ve örf gibi akıl yürütme araçlarına geniş alan açar. Bu esneklik hem güçlü bir uyum kabiliyeti sağlar hem de “keyfî yorum” eleştirilerine kapı aralar. Hanefi mezhebi denince çoğu kişi rahatça “en ılımlı mezhep” der ve geçer. Ben buna itiraz ediyorum: Evet, Hanefilik kentli hayatla uyumlu, delil hiyerarşisi net ve toplumsal pratiğe duyarlı bir okul; ama aynı zamanda tartışmalı tercihleri, metodun merkeziliği ve hukukun “insan eli”yle şekillenmesine dair riskleri de var. “Hanefi mezhebi neye inanır?” sorusunun cevabı yalnızca birkaç…
Yorum BırakGotik Sanat Akımı Nedir? Karanlığın Estetiğinde Bir Edebiyat Yolculuğu Kelimelerin bir ruhu vardır. Her biri, bir çağın duygusunu, bir insanın iç sesini taşır. Edebiyat da bu ruhu görünür kılan en güçlü sanattır. Gotik sanat akımı işte bu görünmez ruhların, bastırılmış korkuların ve derin tutkuların estetik biçimidir. Karanlığı bir eksiklik değil, anlamın kaynağı olarak görür. Bu yüzden Gotik sanat, yalnızca taşta, resimde ya da mimaride değil; kelimelerde, karakterlerde ve anlatıların sessiz çığlıklarında yaşar. Gotik, insanın içsel derinliğiyle yüzleşmesinin sanatsal ifadesidir. Edebiyatın karanlık damarında akan bu akım, güzelliği ışıkta değil, gölgede arar. Çünkü bazen anlam, en çok sessizliğin yankısında duyulur. Gotik Sanatın…
Yorum BırakBüyük Çuval Ne Denir? Geleceğin Diline, Zihnine ve Üretim Biçimine Dair Bir Yolculuk Hiç düşündünüz mü, kelimeler sadece nesneleri mi tanımlar, yoksa gelecekte onların anlamını da dönüştürür mü? “Büyük çuval ne denir?” gibi basit bir soru, aslında dilin, üretimin ve kültürün geleceğine dair ipuçları taşıyor. Bugün bu soruya sadece bir sözlük gözüyle değil, bir vizyoner gibi yaklaşalım. Çünkü gelecekte “büyük çuval” sadece fiziksel bir nesne değil; lojistiğin, sürdürülebilirliğin, veri taşımacılığının ve hatta dijital bilincin sembolü olabilir. Bugünden Yarına: Çuvalın Evrimi Geleneksel olarak “büyük çuval”, tahıl, kömür, un gibi ürünlerin taşındığı geniş dokuma torbalara verilen addır. Türkçe’de buna “çuval”, daha da…
Yorum BırakGizli Reklam Yasak mı? Felsefi Bir Bakış Felsefenin en temel sorusu, “gerçek nedir?” sorusudur. İnsanın etrafındaki dünyayı nasıl algıladığı ve ona nasıl anlam yüklediği, yüzyıllar boyu filozofları düşündüren bir konu olmuştur. Bu sorgulama, yalnızca doğayı ya da toplumu değil, bireyin düşünsel yapısını da kapsamaktadır. Peki ya gizli reklamlar? Gerçekten doğru mu, yoksa toplumu manipüle eden bir yanılsama mı? Gizli reklamların yasaklanması, etik, epistemoloji ve ontoloji açısından ne anlam taşır? Bu sorular, yalnızca bir pazarlama tekniğinden daha derin anlamlar barındırmaktadır. Gizli Reklam ve Etik: Manipülasyonun Sınırları Felsefenin etik alanı, doğru ile yanlış, adalet ile haksızlık arasındaki sınırları tartışan bir disiplindir. Gizli…
Yorum Bırak“Havai fişek ne kadar yükselir?”—Gökyüzüne bakarken aklımdan geçenler Bir yaz akşamı, sahilde rüzgâr saçlarımızı karıştırırken ilk patlamanın titreşimini göğsümüzde hissederiz. Sonra ikinci, üçüncü… Kafamın içinde hep aynı soru dönüp durur: “Bu ışık topları gerçekte ne kadar yükseğe çıkıyor?” Cevap sadece sayılardan ibaret değil; içinde tarih var, kimya var, fizik var, hatta şehir hayatının ritmi, kuşların göç yolları ve geleceğin sessiz teknolojileri de var. Hadi birlikte, samimi bir sohbetteymişiz gibi hem merakımızı giderelim hem de gökyüzüne biraz daha anlam katalım. Hızlı cevap: Havai fişekler kaç metreye çıkar? Şişe roketi / küçük tüketici fişekleri: Yaklaşık 20–50 metre. “Cake/buket” tipi tüketici fişekleri: Genellikle…
Yorum Bırak