[](https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/merkur?utm_source=chatgpt.com) Merkür’de Bir Yıl Kaç Gündür? Güneş Sistemi’nin en iç gezegeni olan Merkür, hem fiziksel özellikleri hem de hareketleriyle bilim insanlarını her zaman büyülemiştir. Dünya’dan sadece 87.97 gün uzaklıkla Güneş etrafında dönen Merkür, bu kısa süreyle Güneş Sistemi’ndeki en kısa yıla sahip gezegen olarak dikkat çeker. Ancak, bu kısa yılın ardında karmaşık bir hareket düzeni ve ilginç astronomik fenomenler yatmaktadır. Merkür’ün Yörüngesi ve Yıl Uzunluğu Merkür, Güneş etrafındaki bir tam dönüşünü yaklaşık 87.97 Dünya gününde tamamlar. Bu, Merkür’ün bir yılına denk gelir. Gezegenin yörüngesi oldukça eliptik olup, Güneş’e en yakın olduğu nokta olan…
Yorum BırakKategori: Makaleler
İlk Füzeyi Kim İcat Etti Türk? Gücün, İdeolojinin ve Vatandaşlığın Siyaset Bilimsel Anatomisi Bir Siyaset Bilimcinin Merakı: Güç, İcat ve İktidarın Kesişimi Toplumsal düzenin dinamiklerini anlamaya çalışan bir siyaset bilimci olarak “İlk füzeyi kim icat etti Türk?” sorusu bana yalnızca tarihsel bir merak gibi görünmez. Bu soru, aynı zamanda gücün sembolü olan teknolojinin kime ait olduğu, hangi ideolojiyi beslediği ve vatandaşlık bilincini nasıl şekillendirdiğiyle ilgilidir. Bir füze, yalnızca bir mühendislik harikası değildir; aynı zamanda bir iktidarın uzantısı, bir kurumsal hafızanın ve ulusal kimliğin somutlaşmış halidir. Peki, bu “ilk füze” kimin elinden çıkmıştır? Ve bu el, gücü kimin adına kullanmıştır? Tarihin…
Yorum BırakGüzel Söz Söylemek Sünnet Mi? Antropolojik Bir Perspektif Bir antropolog olarak, kültürlerin derinliklerinde yapılan ritüeller, semboller ve topluluk yapılarının birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak, insan davranışlarının zenginliğini keşfetmek için beni her zaman büyülemiştir. Dünya çapındaki farklı toplumların değerleri, günlük yaşamlarında verdikleri anlamlar ve kelimelerin taşıdığı güçleri gözlemlemek, bana insan olmanın evrensel yönleri hakkında çok şey öğretmiştir. Bu yazıda, “güzel söz söylemek” kavramının bir sünnet olup olmadığını, antropolojik bir mercekten ele alacak ve sözün gücünün, kültürlerdeki yeriyle birlikte nasıl şekillendiğine dair derinlemesine bir bakış sunacağım. Güzel söz söylemek, pek çok toplumda bir erdem olarak kabul edilir. İslam dünyasında “güzel söz söylemek…
Yorum BırakGülünç Olmak Ne Demek? Eğitim ve Öğrenme Perspektifinden Bir İnceleme Giriş: Eğitimcinin Bakış Açısıyla Gülünç Olmak Eğitim, her insanın hayatındaki en dönüşümsel deneyimlerden biridir. Bir öğretmen olarak, her gün öğrencilere sadece bilgi aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda onların düşünme biçimlerini, duygusal dünyalarını ve toplumsal anlayışlarını şekillendiriyorum. Bu süreçte, bazen basit gibi görünen, ancak derin anlamlar taşıyan kavramlar üzerinde düşünmek oldukça önemlidir. “Gülünç olmak” da bu tür kavramlardan biridir. Gülmek, eğlenmek, eğlenceli olmak; hepimiz bunun ne anlama geldiğini deneyimleriz, ancak bu durumu pedagojik bir bakış açısıyla ele aldığımızda çok daha derin anlamlar taşıdığını fark ederiz. Gülünç olmak, sadece bir duygu ya da…
Yorum BırakGülleci Bulamacını Kim Buldu? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme Bir psikolog olarak insan davranışlarını çözümlemek, bazen daha önce düşünmediğimiz noktalarda derinleşmemi sağlar. Her bir keşif, bir insanın içsel dünyasında yaptığı bir yolculuk gibidir. İnsanın yenilikçi düşünceleri, zorluklarla başa çıkma ve çevresini değiştirme isteği, bazen daha önce fark etmediğimiz bir gerçeği ortaya çıkarabilir. Gülleci bulamacı, tarıma dair önemli bir keşif olsa da, bu buluşun arkasındaki insan zihninin motivasyonlarını anlamak da son derece ilginçtir. Bu yazıda, gülleci bulamacını kim bulduğuna dair soruyu psikolojik bir bakış açısıyla ele alacak, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarından analiz edeceğiz. Bilişsel Psikoloji: Düşünceler ve Çözüm Arayışı Bilişsel…
Yorum BırakGül Ağacının Meyvesi Yenir mi? Toplumsal Yapıların Tat ve Anlam Üzerine Düşünsel Bir Analizi Bir sosyoloji araştırmacısı olarak, toplumu anlamak için bazen laboratuvarlara değil, bahçelere bakmak gerekir. Çünkü doğa, toplumsal yapının en saf metaforlarını içinde barındırır. Gül ağacı ve onun meyvesi — yani halk arasında bilinen adıyla kuşburnu — sadece bir bitki değildir; aynı zamanda emek, sabır ve dönüşümün sembolüdür. “Gül ağacının meyvesi yenir mi?” sorusu bu yönüyle yalnızca biyolojik bir merak değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir sorudur. Gül Ağacının Meyvesi: Doğanın Sosyolojik Sembolü Gül ağacının meyvesi, yani kuşburnu, doğrudan yenebilir ama esas değerini işlendikten sonra bulur. Çay…
Yorum BırakGapçuk Ağızlı Ne Demek? (Bir İfadenin Küresel ve Yerel Yolculuğu) Kelimeler bazen bir toplumun aynasıdır. Onlar üzerinden düşünce biçimimizi, değer yargılarımızı ve hatta birbirimize bakışımızı okumak mümkündür. “Gapçuk ağızlı” da tam böyle bir ifade… Kulağa komik gelebilir ama aslında içinde dilin mizahını, toplumun algılarını ve bazen de küçük bir eleştiriyi barındırır. Gelin bu renkli deyimi birlikte çözümleyelim ve farklı kültürlerdeki karşılıklarıyla kıyaslayalım. 🌍💬 “Gapçuk Ağızlı” Ne Anlama Gelir? “Gapçuk” sözcüğü Türkçede çok yaygın olmasa da bazı ağız ve lehçelerde “küçük, dar, ufak” anlamında kullanılır. “Ağızlı” ifadesiyle birleştiğinde ise genellikle “küçük ağızlı, ağzı minicik” anlamına gelir. Bu tanım, kimi zaman fiziksel…
Yorum BırakAtların Ayağına Takılan Şeyin Adı Nedir? Bilimsel Merakla Hoof Teknolojisine Bir Bakış Giriş: Merakla Başlayan Bir Yolculuk Hiç bir atı yürürken ya da koşarken dikkatlice izlediniz mi? O zarif adımların altında küçük ama çok önemli bir ayrıntı saklıdır: Atların ayağına takılan ve onların hem korunmasını hem de performansını artıran “nal.” Basit gibi görünse de, bu metal parça yüzyıllardır hem biyoloji hem mühendislik hem de veterinerlik biliminin ortak ilgi alanı olmuş durumda. Peki gerçekten bu küçük ekipman neden bu kadar önemli? Sadece “koruma” mı sağlar, yoksa daha fazlası mı var? Nal Nedir? Temel Tanım ve Amacı Atların ayağına takılan şeyin adı…
Yorum BırakGeçmişin İzinde: Göreli Kültürün Tarihsel Yolculuğu Bir tarihçi için her çağ, bir aynadır; geçmişin yansımasında bugünün suretini görürüz. Kültür dediğimiz şey, bu aynada hem sürekliliği hem de değişimi taşır. Kültür hiçbir zaman donmuş bir yapı değildir; zamanla, insanla ve toplumsal koşullarla birlikte evrilir. Göreli kültür kavramı da tam bu noktada anlam kazanır: Kültür, mutlak değil, bağlama göre şekillenen bir olgudur. Bu yazıda “Göreli Kültür Nedir?” sorusunu tarihsel bir perspektiften ele alacağız. Antik çağlardan modern toplumlara kadar kültürün nasıl değiştiğini, hangi kırılma noktalarında yeni biçimler kazandığını ve bugünün dünyasında bu kavramın neden hiç olmadığı kadar önemli hâle geldiğini birlikte inceleyeceğiz. Kültürün…
Yorum BırakGuatr’dan Nasıl Kurtulurum? Tarihten Günümüze Bilimsel Yaklaşımlar ve Pratik Yol Haritası Guatr, tiroid bezinin büyümesiyle ortaya çıkan bir durumdur; bazen tamamen sessiz seyreder, bazen de bası, yutma güçlüğü, estetik kaygı ya da hormon dengesizliğiyle gündeme gelir. “Kurtulmak” çoğu zaman tek bir tedaviden ziyade, doğru tanı, bireyselleştirilmiş izlem ve gerekirse hedefe yönelik müdahalelerin birleşimidir. Aşağıda hem tarihsel arka planı hem de güncel akademik tartışmalarıyla, pratik bir yol haritası bulacaksınız. Tarihsel Arka Plan: İyot, Tuz ve Endemik Guatrın Azalışı Yüzyıllar boyunca dağlık ve iç bölgelerde yaşayan toplumlarda iyot yetersizliği guatrın temel nedeniydi. 20. yüzyılda İsviçre ve ABD’de başlayan iyotlu tuz programları, endemik…
Yorum Bırak